30 Nisan 2008 Çarşamba

PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ ''22''

CHEESECAKE


Merhaba arkadaşlar,
Porselen Demlik Çay Saati ''22'' nin bu ayki ev sahibi http://fatostuncay.blogcu.com/ .Kendisi beni de etkinliğine davet etmiş.Kendisine nazik daveti için teşekkür ediyorum ve kolay gelsin diyorum.
Uzun zamandır denediğim cheesecake içerisinde en lezzetlisi bu cheesecake oldu. Nefiiis bir tadı var. Denemek isteyenlere duyrulur. Bu tarifi de arkadaşım, Ayşe'de http://ballkabak.blogspot.com/ görüp yapmıştım. Çok lezzetli oldu. Tekrar ellerine sağlık Ayşe'cim.

MALZEMELER:
1,5 paket burçak bisküvi
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı margarin (ben tereyağ kullandım)
1 çay kaşığı tarçın
1 çay bardağı fındık
Bu malzemelerin hepsini iyice ufalana kadar rondodan geçirelim. Sonra yağlanmış, unlanmış kalıbımıza döküp kaşığın tersiyle bastırarak sıkıştıralım.

KREMASI:
3 Yumurta
1 çay bardağı şeker
1 paket vanilya
3 çorba kaşığı süzme yoğurt
2 paket labne peynir

Öncelikle yumurta ve şekeri köpük olnana kadar çırptıktan sonra diğer malzemeleri de ilave ederek, homojen bir kıvam oluşuncaya kadar çırpalım. Bisküvili harcımızın üzerine döküp 180 derece fırına verelim. Üzeri kızarana kadar pişirelim. Sevgili Ayşe üzerine krema dökmüştü.
Evde kremam olmadığı için üzerine krem şanti çırpıp döktüm.İstediğiniz gibi süsleyerek afiyetle yiyebilirsiniz.
Sevgiler... Mihriban.



28 Nisan 2008 Pazartesi

FİNCAN PASTA

Arkadaşlar bu güzel fincan pastayı yeni tanıştığım ve çok sevdiğim http://mutfaknotlari.blogspot.com/ Melisa arkadaşımızda görüp hemen denedim. Arkadaşımın ellerine sağlık. Gerçekten nefiiis, harika ve oldukça pratik farklı bir pasta. Aslında kek asıl tarifte. İlginç bir pişirme yöntemi var. Yağlayıp unladığımız fincanların içinde pişiriliyor. Fincanlar geniş bir tencereye dizilip, yarısına kadar su dolduruluyor ve ocağa konuyor.
Ben sadece tariften değişik olarak yarım çay bardağı sıvı yağ ekledim. Tarif te yoktu. Üzerine de çikolata sos döktüm. Harika bir pastam oldu. Hindistan cevizi ve fındıklarla da süsledim. Biz çok sevdik. Pratik ve denemeğe değer. Tarif için Melisa arkadaşımızın sayfasına tıklayın. http://mutfaknotlari.blogspot.com/

24 Nisan 2008 Perşembe

23 NİSAN ve ŞİRİNLER

Merhabalar arkadaşlar,
Tüm çocukların, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum. Hepsini kocaman öpüyorum. Ne mutlu çocuklarımıza, onları eğiten öğretmenlerimize ve tüm desteğiyle arkalarında olan biz velilere...Üstteki fotoğraf vefakar, cefakar, çok ilgili alakalı, gerçek bir anne yarısı, çok sevdiğim ,saygı duyduğum öğretmenimiz Nilgün Tarım...Emeklerini nasıl öderiz bilmiyorum.Tüm çocuklara olduğu gibi, Bilal'e de hakkı çok.Kendisiyle tanışmış olmak ve oğlumu okutuyor olması bizim için büyük bir şans.Çok seviyoruz kendisini....
Her Milli bayramlarımızda genelde duygu seline kapılırım. Bir iki gün önceden bayrağımı camıma asarım. Durum böyle olunca Bilal'im de bize çekmiş, yani armut dibine düşmüş. Yavru kuşum benim. Öğretmeni Nilgün Hanım'dan duyduğuma göre andımızı çok güzel 0kutup, sonunda Ne Mutlu Türküm Diyene diye bağırarak söylüyormuş. Nasıl sevinyorum anlatamam.Çok sevdiğim canlarım annem ve babam ,bize Milli duyguları o kadar güzel anlatmışlar ve hissettirmişler ki dayanamıyorum.
Siz hiç şirinlerde ağladınız mı arkadaşlar? Çok komik bir durum dışarıdan bakıldığında ama ben yine her zamanki gibi dayanamadım ve başladım gösteri esnasında ağlamaya..... Birde işin içine oğluşumun gösterileri girince Mihriban kopuyor:( Laf aramızda,erkekler ağlamaz ama eşimde dayanamıyor.Geçen sene Murat Boz'un Maksimum şarkısında hiphop dans gösterisi hazırlamışlardı. Düşünebiliyor musunuz Murat Boz'un Maksimum şarkısında ağlayan birini:))) Biraz zaman geçince,içinde bulunduğum durum bana da komik gelmeye başlıyor.Ama ne yaparsınız içimden geliyor.Kendime engel olamıyorum.

Bu arada çocuklarımıza Şirinler Rontunu çalıştıran Sevgi öğretmenimize de emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Ayrıca kendisi oğlumun Proje öğretmeni olur. Sevgi Hanım'ın sitesi için tıklayın. http://www.sevgicem.com/
Hepsi birbirinden güzel ve şirindi amcaları, teyzeleri....Tam onsekiz şirinimiz vardı. Bakın şu güzellere...

Üstteki fotoğrafta, Sevgili arkadaşım Filiz'in kızı İdilsu....Güneşe karşı oturdukları için gözlerini kısmışlar.Canlarııııımm...
Video da gösterimiz var buyrun izleyelim.Sevgiler....Mihriban.

21 Nisan 2008 Pazartesi

BİLAL'in SALAMLI MİLFÖY BÖREĞİ

Merhaba arkadaşlar,
Bu çok zor tarifi, nasıl anlatsam acaba?...Oğlum mutfakla çok ilgilidir. Hatta çoğu zaman bana yardımcı olmak ister. Birgün mutfakata tatlı birşeyler yapmaya çalışırken, Bilal'de tuzlu yapmak istedi.Bende onun için dolaptan milföy çıkartmıştım. Milföyün içine salamı yerleştirip düzgünce sardı ve küçük, küçük birlikte kestik. Kendi zevkine göre hazırlamış oldu. Ne kadar mutlu olduğunu tahmin edemezsiniz. Pişer pişmez hepsini afiyetle yedi:)))
Şimdilik Bilal'in milföyleriyle idare edin arkadaşlar. 23Nisan Çocuk Bayramı için hazırlıklarımız son sürat devam ediyor. Bu günlerde fazlasıyla meşgulüm. Bir kaç gün yokum. Beni yorumsuz bırakmayın. İlk fırsatta hepinize geliceğim.Sevgiler....Mihriban.


17 Nisan 2008 Perşembe

ACEM PİLAVI


Biz ailece ve özellikle Bilal, Acem Pilavına bayılıyoruz.Çok lezzetli oluyor herkese tavsiye ederim.Yapılışı da sanıldığı kadar zahmetli değil.Çok seneler önce nette bulmuştum tarifini.Nereden ve kimden aldığımı bilmiyorum, ama her kimden aldıysam çok memnun kaldım. Sizlerde mutlaka deneyin, pişman olmazsınız.
MALZEMELER:
2 su bardağı pirinç
250gr. dana kuşbaşı
2-3 adet havuç
1 adet soğan
1 adet et su tablet
Tuz-karabiber
3,5 su bardağı kaynamış su
YAPILIŞI:
-Pirincimizi iki saat önceden tuzlu, limonlu ılık suya yatıralım.
-Kuşbaşı etlerimizi düdüklü tencerede yarım saat kadar haşlayalım.
-Havuçlarımız julyan doğrayıp,tuzlu suda hafif diri kalacak şekilde haşlayalım.
-Tüm bu işlemler bittikten sonra, soğanımızı pilav tenceresine doğrayalım.
-Hafif sarardıktan sonra kuşbaşı etlerimizi ilave edip kavuralım ve havuçlarımızı ilave edip bir kaç kez çevirelim.
-Karabiber, tuz ve et bulyonu ilave edip son bir kez karıştıralım.
-Yıkanmış olan pirincimizi üzerine dağıtıp, kaynamış olan suyu kenarından yavaşça ilave edip kapağını kapatalım.
-Daha sonra pilav pişirir gibi pişirip, suyunu çektirip demlenmeye bırakalım.
Afiyet olsun yapanlara, yiyenlere....Sevgiler...Mihriban.

11 Nisan 2008 Cuma

PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ ''20''

VİŞNELİ BROWNİMerhaba arkadaşlar,
Sevgili arkadaşımız http://mucizembenibul.blogcu.com/ beni Porselen Demlik Çay Saati Etkinliğine davet etmiş. Bu nazik daveti için kendisine teşekkür ediyorum ve Vişneli Browni tarifimle etkinliğe katılıyorum. Arkadaşımıza kolaylıklar dileyip, tarifimize geçelim.

MALZEMELER:
3 yumurta
1,5 su bardağı şeker
200gr. eritilmiş tereyağı
1 çay bardağı süt
1 paket kakao (20gr'lık)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 çay bardağı iri kıyılmış ceviz
1 çay bardağı vişne reçelinin vişne taneleri
Aldığı kadar un

-Yumurta ve şekeri köpük köpük olana kadar çırpalım.
-Tereyağ, süt, kakao ilave edip biraz daha çırpalım.
- Bu karışımdan bir su bardağında bir parmak az ayıralım.
-Kalan karışıma yeteri kadar un, vanilya, kabartama tozu ekleyip karıştıralım.
-Son olarak da vişne taneleri ve ceviz içini ekleyip yavaşça karıştırıp kalıbımıza dökelim.180 derece fırında pişirelim.
-Fırından çıkan Brownimizin üzerine, ayırdığımız 1 su bardağı kadar olan karışımı, heryerine eşit miktarda dökelim.
Afiyet olsun. Sevgiler...

8 Nisan 2008 Salı

TEKİRDAĞ KÖFTE, ACILI EZME, KARACAKILAVUZ YOĞURDU VEEEE PEYNİR HELVAAAA...

Merhaba arkadaşlar

Nasııııl? Menüyü beyendiniz mi? Meşhuuur Tekirdağ köftemiz... Tabi bunun tarifi yok malesef. Çok lezzetli bir köfte...Artık her yerde satılıyor. Ama Tekirdağ'da yemek bir başka güzel:)))

ACILI EZME
Yanında acılı ezmeyle birlikte nefiiis. Acılı ezmeyi nasıl yaptığıma gelince,
-İki adet domatesi rendeledim, içine bir adet kuru soğan,iki adet sivri biber yarım demet maydonozu ince ince kıdım.
-Bir yemek kaşığı domates salçası, bir yemek kaşığı biber salçası, bir yemek kaşığı sıvı yağ, iki yemek kaşığı limon suyu ekledim.
-iki diş sarmısağı dövüp ilave ettim.
- Göz kararı pul biber, karabiber ve tuz serpip karıştırdım.
Maydonozla süsleyip doğruu Tekirdağ köftemizin yanına....

KARACAKILAVUZ YOĞURDU

Ama kuru kuru gitmez ki....Yanına tazecik, doğal Karacakılavuz yoğurdu çok yakışır.Karacakılavuz, Tekirdağ'ın dokumalarıyla ünlü çok gelişmiş güzel bir köyü. Yoğurdu ve sütü harika....Boyama kursundaki Hocam Ayfer Hanımın sayesinde tattım, çok beğendim.

Bu yoğurdu yada herhengi bir yoğurdu güveç tencere koyarsanız, tazeliğini daha uzun süre muhafaza ediyor. Sebebine gelince toprak tencere yoğurdun fazla suyunu çekiyor ve yoğurt sulanmıyor. Benden size küçücük bir püf noktası...Denemenizi tavsiye ederim.

FIRINLANMIŞ PEYNİR HELVA

Onca güzel yemeklerden sonra üzerine güzel bir tatlı iyi gider. Fırınlanmış Peynir Helvaya ne dersiniz? Tekirdağ köftenin üstüne iyi gider doğrusu... Malesef peynir helvasının da tarifini veremiyorum:( Tekirdağ'a has yöresel bir tatlı....Harika bir lezzet.
Bir gün olurda yolunuz Tekirdağ'a düşerse mutlaka Tekirdağ köftemizi ve üzerine peynir helvamızı deneyin diyorum ben ve bu arada Tekirdağ'lı olupta uzaklarda olup bu lezzetlerden mahrum kalan arkadaşlarımızdan özür diliyorum:)))
İlk aklıma gelen Almanya'da bulunan Serap....Özür diliyorum arkadaşım. Gelince bol bol yersiiin artık. Sevgiler....Mihriban.

3 Nisan 2008 Perşembe

AHŞAP ÇİÇEKLERİM VE BONCUKLU BAMBU SEPETİM

Merhaba arkadaşlar,
Öncelikle temennim Allah herkese sağlık sıhhat versin. Sağlığın kıymetini hasta olunca anlıyoruz.Durdu durdu en sonunda grip beni de vurdu. Kendime ayıracak vakti zor bulurken, bugün yapıcağım herşey iptal. Aman siz siz olun kendinize dikkat edin. Biz büyükler yine de bir şekilde atlatıyoruz, ama çocuklar daha ağır geçiriyorlar. Bilal'im de sinüzit olmuş. O da keyifsiz. Başım ağırıyor diyor, kafası kalkmıyor çocuğun. Allah'tan ateş yok.
Boyama kursuna gelen uzman çocuk doktoru bir ablamız var. Ondan duyduğum kadarıyla, bu mevsimde çok kuvvetli ishal mikrobu varmış. Büyük, küçük herkesi yakalıyormuş. Çeşmeden su içmeyelim, ellerimizi daha sık yıkayalım, kapalı ortamlarda bulunmayalım ve yapabildiğimiz ölçüde ellerimize sık sık kolanya dökelim. Eldeki mikropları kırmak adına.Bol sebze meyve yiyelim ama çok iyi yıkayalım gibi hepimizin bildiği yöntemlerle biraz olsun kendimizi koruyabiliriz.
Bende aşırı derecede salon çiçeği tutkusu vardı. O kadar çok severdim ki, kimde değişik bir tür görsem illaki bir budak alıp tutturmaya çalışırdım. Kimden aldıysam, çiçek o kişinin adını alırdı. Konuşurdum, sulardım, bakımlarını hiç üşenmeden yapardım, ta ki çiçekle birlikte yere düşene kadar:)))Çiçekle birlikte nasıl düşülüyor derseniz, Büyük bir sarmaşığım vardı. Tül kornişine ip bağlamıştım, sürekli o sarmaşık aşağı yukarı gidip geliyordu. Çok da güzel olmuştu. Bu sarmaşık yedi koldan sarıyordu. Annecim vermişti bana. Yerini sevdi büyüdü de büyüdü. Fakat artık kornişin sarmaşığı tartmıyacağını düşünmeye başladım.Bir gün sarmaşığı indirmeye karar verdim. Sandalyeyi aldım boyum ermedi, üzerine tabura koydum, bende onun üzerine çıktım. Tamam gayet güzel sarmaşığı kurtardım fakat hiç o kadar ağır olabileceğini tahmin etmedim. Evde yardım edecek kimse yok. İnmeye çalışırken sağmaşıkla birlikte sarılarak yere:))) Neyse ki kedi gibi düştüm bişey olmadı.Çok koktum başıma büyük işler açılabilirdi. Hala evde salon çiçeklerim var ama küçülmüş halde:)))Hepsini tek tek elden çıkarıcağım.
Kursta bu çiçekleri gördüğümde çok beyendim. ne güzel dertsiz tasasız. Toprak istemez, su istemez, aydınlık istemez, nereye bırakırsan bırak hiiiç küsmez. beni de üzmez.Aldım boyadım.Çok şirin oldular.

Bu bambu sepeti yıllar önce Tarihi Mısır Çarşısından almıştım. Artık deforme olmaya başlamıştı. Onu da boyadım alladım pulladım üzerine çiçek yapıştırdım.Yeni haliyle daha güzel oldu.
Benden bu kadar çok konuştum.Sevgilerimi yolluyorum hepinize....
Mihriban.